-
1 cinsel ilişki
Geschlechtsverkehr m, Intimverkehr mbiriyle \cinsel ilişkide bulunmak mit jdm Geschlechtsverkehr haben -
2 cinsel ilişki
n. sexual act, sexual intercourse, sex, act, intimacy, commerce, fuck [sl.], screw [sl.], shot [sl.], snatch [sl.], trick [sl.], it [sl.]--------cinsel ilişki (hukuk)n. carnal knowledge -
3 cinsel ilişki
җенси мөнәсәбәт -
4 cinsel ilişki
niyandin -
5 cinsel ilişki
ХЪУБЗЗЭIУСЭ, ХЪУБЗЗЭКIУАЛI(Э), ЛIЫ-шъуз ЗЭКIУАЛI(Э), ЛIЫ- фыз ЗЭКIУАЛIЭ -
6 cinsel ilişki
"sexual relation, intercourse, sex; affair" -
7 cinsel ilişki ile bulaşan
adj. venereal -
8 cinsel ilişki ile ilgili
adj. venereal -
9 frengi benzeri cinsel ilişki yoluyla geçen bulaşıcı bir hast
n. frambesiaTurkish-English dictionary > frengi benzeri cinsel ilişki yoluyla geçen bulaşıcı bir hast
-
10 yakın akraba ile cinsel ilişki
n. incest -
11 yarım kalan cinsel ilişki
n. onanism -
12 evlilikdışı cinsel ilişki
liaison -
13 cinsel
cinsel geschlechtlich, sexuell; Geschlechts-;cinsel doyum sexuelle Befriedigung;cinsel hayat Sexualleben n;cinsel iktidarsızlık Impotenz f;cinsel ilişki (oder temas) Geschlechtsverkehr m;cinsel yaşama Geschlechtsleben n -
14 ilişki
1) (bağlantı, irtibat) зэпышIэныгъ/ зэпыщIэныгъэ2) (cinsel ilişki) ЗЭКIУАЛIЭ, хъулъфыгъэ-бзылъфыгъэ ЗЭКIУАЛIЭ, цыхухъу-цыхубз ЗЭКIУАЛI(Э), ЗЭЛI-зэшъуз ЗЭКIУАЛI(Э), ЗЭЛI- зэфыз ЗЭКIУАЛIЭ -
15 ilişki
ilişki sinsanlarla \ilişki Kontakt zu Menschendış/diplomatik \ilişkiler auswärtige/diplomatische Beziehungenbiriyle \ilişkiyi kesmek den Kontakt zu jdm abbrechen; ( fam) mit jdm Schluss machenbiriyle \ilişkiye geçmek mit jdm Kontakt aufnehmen, mit jdm in Verbindung tretenbirinin bir şeyle \ilişkisi var jd hat mit etwas zu tunbununla \ilişkin var mı? hast du damit zu tun?arkadaşça/dostça bir \ilişki ein kameradschaftliches/freundschaftliches Verhältnis -
16 җенси мөнәсәбәт
cinsel ilişki -
17 carnal knowledge
cinsel iliski -
18 성교
Cinsel ilişki -
19 성별
Cinsel ilişki -
20 սեքս
cinsel ilişkiՀայերեն թուրքերեն բառարան (Armenian-Turkish dictionary) > սեքս
См. также в других словарях:
cimâ' — (A.) [ عﺎﻤﺝ ] cinsel ilişki. ♦ cimâ etmek cinsel ilişkide bulunmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
cima — is., esk., Ar. cimāˁ İnsanlarda çiftleşme, cinsel ilişki … Çağatay Osmanlı Sözlük
halletmek — i, der, Ar. ḥall + T. etmek 1) Güç görünen bir olay veya duruma çözüm yolu bulmak 2) Yoluna koymak, olumlu sonuca bağlamak Bakınız, tesadüf bunu ne kadar güzel düşünüp halletti. M. Ş. Esendal 3) Bir cismi bir sıvı içinde eritmek 4) mat. Çözmek 5) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kiralık kadın — is. Para veya başka bir çıkar karşılığında erkeklerle cinsel ilişki kuran kadın, kiralık kız … Çağatay Osmanlı Sözlük
pezevenk — is., gi, kaba, Far. pejvend 1) Gizli ve yasal olmayan cinsel ilişki öncesinde aracılık eden kimse, dümbük, godoş, muhabbet tellalı, kavat, astik, dasnik 2) ünl. Bu anlamda kullanılan sövgü sözü Birleşik Sözler sefa pezevengi … Çağatay Osmanlı Sözlük
zina — is., Ar. zināˀ Aralarında evlilik bağı olmayan kişiler arasındaki cinsel ilişki Birleşik Sözler veledizina … Çağatay Osmanlı Sözlük
zinâ' — (A.) [ ءﺎﻥز ] zina, nikahsız cinsel ilişki … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
uçkur — is. 1) Şalvarı bele bağlamak veya torba, kese vb. şeylerin ağzını büzmek için bunlara geçirilen bağ O sabah evvela pijamanın uçkuru kördüğüm oldu. B. Felek 2) mec. Cinsel duygu veya ilişki Doktorlar falan filan hap, banyo ve uçkur perhizi tavsiye … Çağatay Osmanlı Sözlük
münasebete girmek — 1) tanışma yolu açmak, ilişki kurmak Onunla temas ve münasebete girmektense hiçbir şey yapmamayı ve hazır paradan yemeyi tercih ediyorum. Y. K. Karaosmanoğlu 2) cinsel yaklaşımda bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
münasebette bulunmak — 1) ilişkisi olmak 2) ilişki kurmak 3) cinsel ilişkiyi gerçekleştirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük